Ozon Terapi Hakkında Merak Edilenler

Biyofrekans ile Sigara Bırakma
19/12/2022
Biyofrekans ve Gıda Bağımlılığı
01/05/2023

Son zamanlarda hem ülkemizde hem de dünya çapında çok sık kullanılan tedavi yöntemlerinden biri ozon terapisidir. Birçok hastalığın iyileştirilmesinde tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olarak ozon terapisi tercih edilmektedir. Doğru şekilde uygulandığı takdirde herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca yaşlanmanın etkilerini yok ettiği için kozmetik sektöründe de estetik amaçlı kullanımı epey yaygındır.

Ozon Tedavisi (Terapisi) Nedir? Neye Yarar? Nasıl Yapılır?

Ozon, üç oksijen atomundan meydana gelen, atmosferin üst tabakalarında yer alan, bizleri güneşin zararlı ışınlarından koruyan kimyasal bir gazdır. Karakteristik bir kokuya sahip olan ozon gazı, oda sıcaklığında renksizdir. Güçlü bir dezenfektan özelliğine sahiptir. Günümüzde bu gaz, alanında uzmanlaşmış doktorlar tarafından ozon tedavisinde saf oksijenle birlikte karıştırılarak kullanılmaktadır. Karışımın % 5’i ozon, %95’i ise oksijenden oluşur. Ozon terapisi olarak da bilinen bu tedavi yönteminde amaç bağışıklık sistemini uyarmak ve hastalığın şiddetini en aza indirmektir. Ayrıca dünyayı kasıp kavuran ve ülkemizde de hala etkileri süren coronovirüse karşı da koruyucu etkisi bulunmaktadır.

Ozon terapisinde hastanın yaşı, kilosu, hastalığın seyri gibi faktörler dikkate alınmaktadır. Bu faktörler göz önünde bulundurularak, tedavinin hangi sıklıkta ve ne kadar dozda olacağı belirlenmektedir.

Ozon Tedavisi Kimlere Yapılabilir?

Ozon tedavisi uygulanacak kişilerin bu tedaviye uygun olup olmadığı son derece önemli bir konudur. Bazı hastalıklarda bu tedavinin uygulanması ciddi riskleri de beraberinde getirmektedir. Aşağıdaki maddelerde yer alan hastalıklara sahip olan kişilerde ozon terapisi yöntemi tercih edilmemektedir.

  • Bakla alerjisi yani glukoz-6-fosfat-dehidrogenaz enzim eksikliği olan favizm hastalığı olan kişilerde,
  • Ozon gazına karşı alerjisi olanlarda,
  • Kanama bozukluğu olan hastalarda,
  • Yakın zamanda beyin kanaması geçiren hastalarda,
  • Yakın zamanda kalp krizi geçiren hastalarda,
  • Kontrolsüz kalp hastalıklarına sahip olan kişilerde,
  • Lösemi,
  • Hemofili,
  • Kontrol edilemeyen hipertroid hastalığına sahip olan kişilerde,
  • Düşük trombosit değerlere sahip kişilerde bu tedavi yöntemi uygun değildir.

Yukarıda sıraladığımız hastalıklar dışında doktor tarafından uygun görülen herkese ozon tedavisi uygulanabilir.

Ozon Tedavisinin Faydalı Olduğu Hastalıklar

Ozon tedavisi özellikle bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar üzerinde çok etkilidir. Bağışıklık sistemini etkileyen rahatsızlıklar dışında daha birçok farklı hastalığın tedavisinde de kullanılmaktadır. Ozon tedavisinin fayda sağladığı başlıca hastalıklar aşağıdaki gibidir;

  • Kanser
  • Bel ve boyun fıtığı
  • Kronikleşmiş yaralar
  • Yanıklar
  • Dermatolojik hastalıklar
  • Tip 2 diyabet hastalığı
  • Romatizmal hastalıklar
  • Periodontit ve diş hastalıkları
  • Anti – aging
  • Hepatit B, C, AİDS, HPV
  • İskemik hastalıklar
  • Sırt, eklem ve kas ağrıları
  • Kronik yorgunluk
  • Depresyon
  • Migren ve baş ağrıları
  • Parkinson, multiple skleroz, ALS gibi dejeneratif sinir sistemi hastalıkları
  • KOAH
  • Dolaşım sistemi bozuklukları
  • Göz hastalıkları
  • Alzheimer, demans gibi geriatrik hastalıklar
  • Bakteri ve mantar enfeksiyonları
  • Damar tıkanıklığı
  • Göğüs hastalıkları
  • Gut hastalığı
  • Ülseratif kolit ve crohn gibi kronik bağırsak hastalıkları

Ozon Tedavisi Kaç Seans Sürer?

Ozon tedavisinde tedavinin kaç seanstan oluşacağı hastanın durumuna ve hastalığın çeşidine göre değişmektedir. Bu tedaviye başlamadan önce alanında uzmanlaşmış bir doktordan görüş almanız önerilmektedir. Doktor tarafından uygun görülen hastalara ozon tedavisi haftada ortalama 2-3 kez, toplamda ise yaklaşık olarak 10 seans şeklinde uygulanmaktadır. Seans süresi hastalığın türüne göre değişiklik gösterebilir. Örneğin bel fıtığı olan hastalarda seans süresi 14’e kadar çıkabilmektedir. Ozon tedavisinde tek bir uygulama ortalama 20-25 dakika sürmektedir. Yine bu süre bazı hastalıkların tedavisinde 10-15 dakika arası da olabilmektedir.

Ozon Tedavisi Sonrası Ağrı Olur mu?

Ozon tedavisi sonrası hastalarda birtakım ufak tefek şikâyetler olabilmektedir. Bu tedavinin yan etkisi yok denecek kadar azdır. Tedavi sonrası uygulanan bölgede hafif bir ağrı ile karşılaşabilirsiniz. Bu durum normal bir kan alımında dahi yaşanmaktadır. Ender olarak ise tansiyon düşüklüğü görülebilmektedir. Bu durum kısa bir süre sonra kendiliğinden geçer.

Ozon Tedavisi Gençleştirir mi?

Ozon tedavisinde kullanılan karışımın içerisinde saf oksijen bulunmaktadır. Bu saf oksijen cildin oksijenlenmesinde ve yenilenmesinde önemli bir rol oynar. Cildiniz eskisinden daha nemli, daha sıkı ve daha canlanmış olur. Cilt üzerine uygulanan ozon tedavisinde deri altındaki kan dolaşımı artmaktadır. Bu durum sonucunda da daha sıkı ve daha genç bir cilde sahip olmuş oluyorsunuz.

Ozon Tedavisi Cinsel Gücü Artırır mı?

Hem kadınları hem de erkekleri yakından ilgilendiren ve toplumumuzda da çok sık karşılaşılan en büyük sorunlardan biri cinsel fonksiyon bozukluklarıdır. Ozon tedavisi ile yaşanılan cinsel problemlerin iyileştirilebilmesi mümkündür. Bu tedavi yöntemi oksijenlenmeyi ve kanlanmayı arttığı için cinsel fonksiyon bozukluklarının tedavisinde de tercih edilmektedir. Erkeklerde sertleşme, ereksiyon; kadınlarda ise vaginismus, orgazm olamama gibi rahatsızlıklarda ozon tedavisi çok büyük fayda sağlamaktadır.

Kaç Çeşit Ozon Tedavisi Var?

Ozon tedavisinde birden fazla teknik kullanılmaktadır. Bu tekniklerin bu alanda profesyonelmiş hekimler tarafından yapılması son derece önemlidir. Ozon tedavisinde kullanılan tekniklerden kısaca bahsetmemiz gerekirse;

  • Majör otohemoterapi: Hastadan 50 cc ile 100 cc arası kan alınarak, ozon gazı ile karıştırılmakta ve hastaya yeniden geri verilmektedir.
  • Minör otohemoterapi: Ozon tedavisi uygulanacak olan hastadan 3 cc ile 5 cc arası kan alınarak, aynı miktardaki ozon gazı ile karıştırılır. Ardından hastanın kas içine enjekte edilir.
  • Cilt altına uygulama (Subkutan): Çoğunlukla ağrı yakınmalarında tercih edilen bu yöntemde belirlenmiş dozdaki ozon gazı ince uçlu iğne ile cilt altına enjekte edilir.
  • Ozon torbalama: Kapalı bir sistem olarak bilinen bu tedavi yöntemi her türlü yara için uygulanmaktadır. Yaranın olduğu bölge ozonlu su ile nemlendirilmekte ve hava almayacak biçimde ozon gazına dayanıklı torbalarla kapatılmaktadır. Ardından yüksek dozda devamlı ozon gazı torbaya verilmektedir.
  • Rektal ozon: Bağırsaklar içine ozon gazı verilerek uygulanan bir tedavi yöntemidir. Rektal yolla uygulanması hastaları başta tedirgin edilebilir ama hasta uygulama esnasında ozon gazının verilişini hissetmemektedir.
  • Vajinal ozon: Kadın hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir yöntemdir.
  • Kulak içi uygulama: Özellikle kulak çınlaması, işitme kaybı gibi kulak ile ilgili hastalıkların tedavisinde tercih edilen bit yöntemdir. Ozon gazı kulak içine püskürtülerek yapılan bir işlemdir.
  • Eklem içi ozon: Ozon gazının eklem içine direkt enjekte edilmesi işlemidir. Eklem içine enjekte edilen ozon gazıyla kıkırdak dokusunun kendisini tamir etmesi hedeflenmektedir.
  • Ozon sauna uygulaması: Bu tedavi yönteminde ozon buharı kullanılmaktadır. Ozon buharı aracılığı ile ozonun ciltten emilimi amaçlanmaktadır. Özellikle cilt ile ilgili problemlerde sıklıkla uygulanan bir ozon tedavisi yöntemidir.

Ozon Tedavisinden Sonra Nelere Dikkat Edilmeli?

Ozon tedavisinden sonra hastaların bazı noktalara dikkat etmesi gerekmektedir. Hastalar bol bol su içmelidir. Doğru şekilde nefes alıp vermeli, düzenli yürüyüş yapmalı ve sağlıklı beslenmeniz de önemlidir. Bilinçli bir şekilde nefes alıp vermek, ozon tedavisinin faydasını uzun süreli hissetmeniz de büyük bir rol oynamaktadır.