Başlıklara Hızlı Erişim
PRP vücudunuzdaki hastalıkları iyileştirmek, saçlarınızı daha sağlıklı hale getirmek ve cildinizigençleştirmek için kullanılan özel bir tedavidir. Farklı ilaçlar yerine kişinin kendi kanının kullanıldığı PRP tedavisinde özellikle çevresel ve genetik faktörler nedeniyle yavaşlayan hücre yenilenmesi sağlanır. Saç dökülmesi, cilt gençleştirme, ağrı tedavileri gibi bir çok rahatsızlığın tedavisinde kullanılan PRP, uzman doktorlar tarafından uygulanmalıdır.
PRP tedavisinde vücudunuzdan bir miktar kan alınır ve özel bir işlem ile plazmasından ayrıştırılır. Elde edilen sıvı, vücuda enjeksiyon yoluyla geri verilir. Kanın santrifüjde işlenmesi ile plazma elde edilir. Bu plazma, “platelet” denilen hücreler açısından oldukça zengindir. Vücutta temel görevleri kanın pıhtılaşmasını sağlamak olan plateletler, içerdikleri büyüme faktörleri aracılığı ile yara iyileşmesi başta olmak üzere saç dökülmesini engelleme, cilt gençleştirme, çilt yüzeyindeki çatlakların iyileştirilmesi ve ortopedi tedavilerinde de kullanılır. Vücuda herhangi bir yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen doğal bir tedavi seçeneği olarak tercih edilmektedir.
PRP tedavisi son yıllarda çok tercih edilen önemli bir uygulamadır. Uygulamanın başarılı olması için doğru ekipman kullanılması ve uzman doktorlar tarafından yapılması çok önemlidir.
PRP tedavisi yapılması şu nedenlerle tercih edilir:
Saç dökülmesi ile başa çıkmak zorlayıcı olabilir. Doğal reçetelerle uzun süre uğraşsanız bile ciddi bir tıbbi destek almadan sorunu kökten çözemezsiniz. Genel olarak günde 100-150 tel saç dökülmesi normal kabul edilir. Ancak bu miktardan daha fazla saç dökülmesi için tedavi uygulanması önerilir.
PRP tedavisi, saç güçlendirme konusunda başarılı sonuçlar sağlamaktadır. PRP uygulaması sırasında hastanın kendi kanından elde edilen fibroblast ile saç kökleri beslenir ve güçlenir. Bu yöntem özellikle genetik dökülmelerde çok etkili sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Saç dökülmesi için uygulanan PRP ile saç tedavisinde, önce hastanın damar yolundan 10 cc kan alınır ve santrifüj edilir. Bu aşamada alınan kan, beyaz ve kırmızı kan olarak iki kısma ayrılır. Kırmızı kan özel bir işlemden sonra saç bölgesinde seyrelmiş kısımlara enjekte edilir.
Temelde doku yenilenmesi sağlayan PRP ile saç tedavisi, yaklaşık olarak 30 dk. kadar sürer. Tedavi sırasında acı ya da ağrı yaşanmaz. PRP sonrasında iz kalmaz ve kişi hemen günlük hayatına dönebilir.
Cilt bazı özelliklerini kaybettiği için kırışmaya ve yaşlanmaya başlar. Ciltteki hasarı onarmak için yine cildin kendi kendisini yenilemesini sağlayacak olan, kişinin kendi kanından elde edilen formül olmaktadır. Yabancı maddeler olmadan, ilaç kullanılmadan kişinin kendi kanından elde edilen karışım en etkili yöntem olmaktadır.
PRP ile cilt gençleştirme yüz, boyun, dekolte bölgesi, ellerin üst kısmı, bacak içleri, kollarda kullanılabilir. UV ışınlarına maruz kalmış yorgun ve yıpranmış ciltler için özellikle önerilmektedir. Ciltte zamanla oluşan kırışıklıklar, lekeler ve çökmelerin iyileşmesi sağlanabilir. Ciltteki esneklik ve parlaklığın geri gelmesi de PRP ile cilt gençleştirme tedavisinin en önemli sonuçlarındandır.
PRP ile cilt gençleştirme ortalama 2-4 hafta aralıklarla, doktorunuzun size önereceği seans sayısı kadar uygulanmalıdır. Tedavinin başarılı sonuçlar sağlaması için düzenli ve disiplinli olmak önemlidir. Doğal bir gençleşme elde edilmesi için bu konuda hassas davranılmalıdır. Çünkü ancak bu şekilde ciltteki mat görünüm kaybolur, kırşıklıklar azalır ve yenilerinin oluşması engellenebilir.
PRP tedavisi enjeksiyon ile uygulanır. Bu nedenle cildi hassas olan kişilerde enjeksiyon yapılan yerlerde hafif şişme ve çok nadir olsa da morarma olabilir. Enfeksiyona yol açmamak için PRP tedavisinin yapıldığı bölgenin temizlenmesine özen gösterilmelidir.
Kan sulandırıcı ilaç kullananlar, çeşitli kan hastalıkları olanlar, hamile ve emziren kadınların PRP tedavisi yaptırması uyun değildir. PRP tedavisi sonrasında ilk gün banyo yapılmaması ve kesinlikle güneş oşınlarından korunulması tavsiye edilir. Ağır antrenman ve zorlayıcı aktivitelerden de 2 gün uzak kalmanız önerilir.